İmza kampanyasının Change.org'deki adresine gitmek için tıklayın
TC Anayasa Mahkemesi Sayın Başkanlığı
Ankara
Toplumsal mutabakat aranmadan yürürlüğe konulan
yasalar eliyle gerçekleştirilen kentsel dönüşüm/ yenileme projeleri, toplumsal
ihtiyaç ve talepler gözetilmeden dayatılan ve başta konut hakkı olmak üzere pek
çok insan hakkı ihlâli ile mağduriyetini barındıran, salt ekonomik getiriye
odaklandıklarından da kamu yararını yok sayan rant projeleridir.
Alt gelir
grupları ve emekçi mahallelerine ödenemeyecek koşullarda lüks projeler
dayatarak mülksüzleştirme, yoksunlaştırma, yoksullaştırma projelerine dönüşen
bu uygulamalar, zorla tahliyelere yol açmakta, mahalle ağlarını ve komşuluk
ilişkilerini darmadağın ederek sosyal mağduriyet ve psikolojik travmalara sebep
olmakta, mahalleyi ve kültürünü yok etmekte ve kentleri sosyo-mekânsal olarak
ayrıştırıp tehlikeli kentler inşa etmektedirler.
İnsanca,
güvenilir, sağlıklı, kimlikli mekanlarda barınma hakkımızın ihlalinin önünü
açan, dahası, Anayasa ve uluslararası sözleşmelere de aykırı olan ve yaşam
alanları yok edilmek istenen mahalleler olarak bizlerin de ilk andan itibaren
karşı çıktığımız16 Mayıs 2012 tarihli 6306 sayılı Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile kentsel dönüşüm ve
kentsel yenileme uygulamalarında deneyimlenen bu hak ihlalleri ve mağduriyetlerin
katlanacağından endişeliyiz.
Sağlıklı bir çevrede yaşama ve Konut Hakkı,
Anayasamızın 56. ve 57. Maddeleri ve ayrıca 90. Maddesi doğrultusunda bağlı
bulunduğumuz uluslararası insan hakları mekanizmalarının ilgili maddeleri
tarafından güvence altına alınmış temel bir haktır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 2003 senesinde onayladığı
BM-Ekonomik Sosyal Kültürel Haklar Sözleşmesi (1966) 11. Maddesi Barınma
Hakkını mülkiyetten bağımsız temel bir insan hakkı olarak yorumlar. Bu Maddeye
atfen ilgili Komite tarafından yazılan 4 Numaralı Genel Yorum (1991) insan
onuruna yaraşan Yaşamaya Elverişli Konut Hakkı’nı detaylandırır.
7 Numaralı Genel Yorum (1997) ise Zorla Tahliyeler üzerinedir
ve kişi, aile ve/ya toplulukların rızaları dışında evlerinden ve
mahallelerinden zorla çıkartılmalarını ‘’ilk görüşte insan hakkı ihlali’’ kabul
eder.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Konut Hakkı
Raportörlüğü’nün zorla tahliye ve yeniden iskânla ilgili çeşitli raporlarında
da vurgulandığı üzere, hükümetler, kentsel proje ve uygulamalarını, Komite’nin
4 ve 7 No’lu Genel Yorumlarını gözeterek ve yerleşik toplulukları zorla tahliye
etmeden gerçekleştirmekle yükümlüdürler.
Nitekim BM İnsan Hakları Komitesi’nin Bulgaristan
hakkındaki 2073/2011 sayılı, 30 Ekim 2012 tarihli kararı önemli bir örnek,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 24 Nisan 2012 tarihli Yordanova ve Diğerleri
Bulgaristan’a Karşı kararı da tarihi nitelikte bir emsal karardır.
Ayrıca, bağlı bulunduğumuz tüm uluslararası insan
hakları sözleşmeleri ve antlaşmaları çerçevesinde, yasalar insan haklarını
geliştirici yönde olmalı, hakları geriye götürmemelidirler; oysa ihlallerle
malul 6306 sayılı Yasa, Barınma / Konut Hakkı’ndan geriye gidiştir.
Mevcut hukuksuzluğun giderilmesi amacıyla
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 27 Temmuz 2012 tarihinde ( Esas Sayısı: 2012/87)
Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, 6306 sayılı Yasa’nın iptali istemiyle dava
açmış; Mahkeme, 20 Eylül ve 8 Kasım 2012 tarihli oturumlarında konuyu
görüşmüş ancak sonuçlandırmamıştır.
Sonuç Olarak:
Aşağıda
imzaları olan bizler:
Her bir maddesi, Anayasamızın ilgili maddelerini,
bağlı bulunduğumuz Uluslararası Barınma/ Konut Hakkı mekanizmalarını ve ayrıca
sosyal devlet ilkeleri ve hakkaniyet ölçütlerini açıkça ihlal eden 6306
sayılı yasanın iptaline yönelik CHP başvurusunu bir an önce
sonuçlandırmanızı ve ihlaller yasasını iptal etmenizi saygıyla talep
ediyor,
Yasa’nın iptali ile telafisi mümkün olmayacak
hukuksuzluğu, en başta, konut ve mülkiyet hakkı ihlal ve mağduriyetleri olmak
üzere uluslararası insan hakları mekanizmalarının ihlallerini ve ayrıca sebep
olunacak toplumsal maliyetleri ve rahatsızlıkları önleyeceğinize inanıyoruz.